Günümüzde artan stres koşulları insanların daha çabuk yaşlanmasına sebep oluyor. Esteworld Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Terziler, insanların kendilerini daha iyi hissetmek ve sağlıklarını korumak için ameliyatsız güzelleşme operasyonlarına yöneldiğini belirtti.
4 ADIMDA GENÇ VE SAĞLIKLI GÖRÜNÜM
Günümüz dünyasında insanların ancak 70’li yaşlara geldikleri zaman kendilerini yaşlı olarak kabul ettiklerini vurgulayan Terziler, “50-60 yaşındaki insanların kendini şu anda genç ve zinde gördüğü bir dönemdeyiz. Yüzümüzün genç ve sağlıklı kalması çift taraflı bir olgu. Hem doğal beslenme, spor hem de medikal estetik işlemleri yüzümüzün sağlıklı olmasını sağlıyor. Bundan yaklaşık 10 sene önce ameliyatla yüz gerdirme çok popülerdi. İnsanlar bakım, vitamin enjeksiyonu, dolgular olmadığı için hızlıca yaşlanıyordu. Günümüzde artık çok güzel bakımlar, tedaviler kullanılmaya başlandı.” dedi.
Esteworld olarak değişen koşullara yönelik 4 aşamadan oluşan işlem uyguladıklarını aktaran Dr. Terziler, “Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri belli periyodlarla yapılıyor. Birinci aşamada vücudumuzun vitamin depoları boşalmaya başladığı için yüz mezoterapisi ile başlıyoruz. İkincisi ise vücudumuzun da gençlik iksiri var. Kanımızda vücudumuzu iyileştiren derimizi iyileştiren dokularımızı iyileştiren plazma yumağımız var.
Biz bunları laboratuvar ortamında yoğunlaştırıp genç kalmasını istediğimiz yüz bölgemize enjekte ederek doğal gençlik iksiri işlemini yapabiliyoruz. Üçüncü aşamada ise dünya genelinde yüz gençleştirmede en iyi kullanılan cihazlardan bir tanesi fraksiyonel lazer sistemidir. Bu sistemde birkaç tane tedavi etkinliği elde edilebilir. Bunlardan bir tanesi cildin ölü tabakasını atabiliyoruz, ikincisi ciltte meydana gelmiş boşlukları gözenekleri lazerle sıkılaştırabiliyoruz. Üçüncüsü ise cilt altındaki gevşemiş lastik dokusunda belli darbe izleriyle bir gençleşme bir dirilme tekrar elde edebiliyoruz. Bu tedavi yüzümüze lazer ışınlarıyla yapılıyor.
Yüzün kırışıklıkları, yüzün ve cildin tonusuna (gevşekliğine) bakılıp analiz ediliyor ve buna göre hastamıza 1 ile 3 arasında seansla uygulanıyor. Son tedavimiz Q Switch denilen bir işlem. Bu işlem özellikle cildimizde tonus kaybı olduğu zaman o tonusu yerine getirmek için cildin üzerindeki ölü tabakanın giderilmesinde kullanılıyor.” diye söyledi.
CİLDİN BESLENMESİNE 30’LU YAŞLARDA BAŞLANMALI
Uyguladıkları tedavi yöntemleriyle dört dörtlük sonuçlar elde ettiklerini de vurgulayan Dr. Terziler, “Biz bu tedavilere 50’li yaşlardan önce başlanmasını istiyoruz. Kadınlarımızın cildini beslemesine 30’lu yaşlarda başlamasını tavsiye ediyorum. Doğru tedaviler bizi genç ve diri tutar. Erkekler için de aynı şekilde olması gerekiyor. Yoğun stres, tempo ve seyahatlerden dolayı yüzümüz olumsuz etkileniyor.” dedi. Ekran önünde yer alan sanatçılar, bürokratlar, iş insanlarının bu tedaviyi yaptırmaya başladıklarını belirten Dr. Terziler, bunun klasik bir cilt bakımı olmadığını cilde kökünden bakım yapıldığını söyledi.
6 AYDA BİR BAKIM
Kişiye özel, cilde özel, beslenmesine özel tedavi protokolleri geliştirdiklerini aktaran Terziler, “Bir yüzün takibi ve kontrolü 6 ayda bir olmalı. İlkbahar ve sonbaharda yüzümüze bakım yapılmalı. İlkbahar bakımı yaza, sonbahar bakımı kışa hazırlık olmalıdır. Yüzümüz böylece tedavi edilmiş oluyor. Bu tip tedavilere ilginin artmasında ameliyatsız operasyonlara geçiş etkili oldu. Biz 2004 yılından beri bütün yenilikleri ülkemize getirmede sektörümüzün önünü açtık. Türkiye’de ilk ozon terapiyi kullandık, saç mezoterapisi PRP, Growth Factor’leri (Büyüme Faktörü) ilk biz uyguladık. Dünyadaki en gelişmiş lazerleri ülkemize getirdik. 100’e yakın yeniliği 15 yıl içerisinde ülkemize sunduk. Öncü olduğumuz saç ekim sektörünün yıllık cirosu 1 milyar doları aştı. Daha da ilerilere gideceğiz. Yurt dışından diğer operasyonlarımız için gelen hastalarımız da bu operasyonlarımızı kullanmaya başladı.” dedi.