Geçen yıl ekim ayında, kuaför Kamuran Tün, 20 yıl önce memleketi Silopi'de yasak ilişki yaşadığı kadının oğlu Murat Timuçin tarafından sosyal medyada kadın ismiyle tuzağa düşürüldükten sonra sokak ortasında 7 bıçak darbesiyle öldürüldü. Murat Timuçin müebbet, aile meclisinde azmettiren baba Hacı Timuçin ve amca Salih Timuçin ağırlaştırılmış müebbet alırken, savcılık ise mütalaasında dikkat çeken tespitlere imza attı. Töre ve namus cinayetinin aynı olmadığını ve bu olayda da cinayet türünün 'namus' olduğuna atıf yapan savcılık, "kendi namus anlayışının bir sonucu olarak ve töre ile yakından uzaktan ilgisi olmayacak şekilde cinayet işliyorlar. Töre cinayetinde de failler ait olduğu toplulukta itibar kazanıyor" dedi.
İstanbul'da kuaför Kamuran Tün (42), 20 yıl önce memleketi Silopi'de yasak ilişki yaşadığı kadının oğlu tarafından sokak ortasında 7 bıçak darbesiyle geçtiğimiz ekim ayında katledildi. Annesinin Kamuran Tün ile 20 yıl önce yasak aşk yaşadığını öğrenen Murat Timuçin (21) büyük şok yaşadı.
KADIN KILIĞINDA KONUŞTU
Babası Hacı ve amcası Salih Timuçin, Tün'ü öldürmesi için genç adamı azmettirdi. Tün'ü bulmak için yola koyulan Murat Timuçin, kadın kılığında Tün ile konuştu. Buluşma organizasyonu için de Duygu Hilal'den yardım istedi.
Kamuran Tün'e beraber iş yapmak istediği yönünde mesaj atan Hilal, Tün'ün İstanbul'a gelmesini sağladı. İkili Kadıköy'de buluşunca Murat Timuçin, Tün'ü defalarca bıçakladı. Cinayeti işleyen Murat, babası Hacı, amcası Salih Timuçin tutuklanırken buluşmayı organize eden Duygu Hilal ise adli kontrolle serbest kaldı.
"NAMUS MESELESİ, BİRİMİZ ÖLDÜRELİM" KARARI
Ailenin en büyüğü sıfatına sahip olan Salih Timuçin'in, konunun namus meselesi olduğunu belirterek "Ölmesi lazım, üçümüzden biri bu adamı öldürecek bir karar verelim" dediği ortaya çıktı. Küçüklüğünden yetişkinliğine uzanan dönemde bu olaya maruz kalan Murat ise "Ben yaparım" diyerek kendisini aslında cinayetin de başrolü yaptı.
"KENDİ NAMUS ANLAYIŞLARIYLA..."
'Töre saiki ile tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen sanıklar hakkında davada savcılık mütalaasında dikkat çeken tespitler yaptı. İçtihat, doktrin ve kanun hükümlerinden alıntılar yapan savcı, töre ve namus cinayetinin aynı olmadığını ancak töre cinayetinin bazı bölgelerde "geleneksel anlayışa uymama sebebiyle genellikle genç kız veya kadınların ailesinin kararıyla yine aile bireylerinden birisi tarafından öldürülmesi, namus cinayeti" şeklinde tanımlandığını belirtti.
Ancak toplumda 'namus cinayeti' olarak adlandırılan her öldürme eyleminin töre saikiyle işlenmediğini belirten savcılık, "Bu tür eylemlerin kişilerin kendi namus anlayışının bir sonucu olarak ve töre ile yakından uzaktan ilgisi olmayacak şekilde gerçekleştirildiği gözden uzak tutulmamalıdır" dedi.
"HUKUK CEZALANDIRIYOR, TOPLULUKLARINDA HOŞ GÖRÜLÜYOR"
Töre cinayetlerindeki failin kendisine yüklenen görev bilinciyle hareket edip hukuk tarafından cezalandırıldığını ve aldığı ceza nedeniyle ait olduğu toplulukta saygınlık ve itibar kazanıp hoş görüldüğünün altını çizen savcılık, yaşanan olayın töre cinayeti olmadığını da belirterek önemli tespitlerine devam etti.
Sanıkların namus cinayeti işlediğine vurgu yaparak, "Töre saikinden ziyade namus saiki söz konusu. Sanıklar Murat, Hacı ve Salih'in törece kendilerine verilen vazife gereği hareket etmeyip, kendi namus anlayışlarının getirdiği saik ile hareket ettikleri değerlendirilmektedir" dedi.
SANIKLARA CEZA YAĞDI
Cinayeti işleyen Murat Timuçin'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapsine karar veren mahkeme, pişman olduğunu belirttiği sanığın cezasını müebbet hapse çevirdi. Baba Hacı ve olayı azmettiren amca Salih Timuçin ise aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılırken cinayet sonrası pişman olmadıkları gerekçesiyle cezalarında indirime gidilmedi.
Sabah