Kürt meselesi var mıymış, yok muymuş, Kozluk’a gelin anlatsınlar
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Batman’da partisinin 1. Olağan Kozluk İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
Kanal İstanbul raporlarını istedikleri gibi yazdırmak için bürokrasiye baskı yapıyorlar
“Fedakâr sağlık emekçilerimize ‘hain’ diyorlardı. Sonra Boğaziçi öğrencileri düşman panosuna yazıldı. Şimdi de Kanal İstanbul’a karşı çıkanları damgalıyorlar. Bugün Sayın Erdoğan çıkmış, Kanal İstanbul’u öve öve bitiremiyor. 500 bin kişilik kent kuracağız, diyor. Gayrimenkul, yine rant projesi… Çevre, deprem, dış güvenlik, uluslararası hukuk riskiyle ilgili kamuoyuyla paylaşılmış tatmin edici bir çalışma yok. Kafalarına koymuşlar, inatla ve ısrarla bu proje yapacağız diyorlar. Kendi istediklerini türden raporlar yazılsın diye sürekli olarak bürokrasiye baskı yapıyorlar. Önce raporlar ortaya konulur, ondan sonra siyasi karar alınır. Bunlar tam tersten çalışıyorlar, önce kafaya takıyorlar. Zaten rant varsa vazgeçirmek mümkün değil. Sonra da kafaya taktıkları proje için ne tür rapor gerekiyorsa onu istiyorlar.”
Gitme zamanları yaklaştığı için büyük projelerde acele ediyorlar
“Anlatacak tek kelimeleri kalmadı. Sunacakları bir tane başarı hikayesi bile kalmadı. Hazırda bekleyen büyük ihaleleri çabucak birilerine verelim diye acele ediyorlar. Çünkü vaktin daraldığını, gitme zamanlarının yaklaştığını çok iyi biliyorlar. İtiraz eden olunca ellerindeki iktidar gücünü kullanıyorlar. Aykırı fikirleri susturmaya çalışıyorlar. Kendileri çalıp kendileri oynamak istiyorlar. Ama lafla peynir gemisi yürümüyor.”
Ankara’da evinden ahkam kesmek kolay
“Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Gelin hele bir Batman’a, Kozluk’a… Şırnak’a, Diyarbakır’a, Hakkari’ye gelin. Vatandaşlarımıza sorun da, Kürt meselesi var mıymış, yok muymuş, anlayın. Kürt gençlerimizle oturup çay içmeniz lazım. Ama yalnız gelmeyin. Krizlerin ortağı küçük ortağı da yanınıza alın. O da buralara hiç gelmiyor. Ankara’da evinden ahkam kesmek kolay. Hatta üçüncü ortağı da katın heyete. Öyle koruma ordularıyla gelmeyin. Başka şehirlerden otobüsle yandaş taşımacılığı da yapmayın. Halkın arasına çıkın.”
Kürt meselesini siyaset kanalıyla çözmek için buradayız
Batman’ın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2017’de PKK saldırısı sonucu şehit düşen Şenay Aybüke Yalçın’ı anan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu halkın, yöneticilerin hukuksuz baskı politikaları ile terör örgütünün tehdidi arasında sıkışmasına karşı olduğumuz için buradayız. Kalbinin sıcaklığı sesine yansıyan, her defasında yüreğimizi titreten ve 22 yaşında terör örgütünün katlettiği müzik öğretmenimiz Aybüke Yalçın için buradayız. Bu topraklara ölümü layık görenlere karşı buradayız. Siyasetin önünü açmak için, Kürt meselesini siyaset kanalıyla çözmek için buradayız.”
Anadillerini çatışma konusu olmaktan çıkaracağız
“Bunlar Kürtçeyi sadece partili cumhurbaşkanına ilan-ı aşk ederken hatırlıyorlar. Biz bu topraklarda konuşulan anadillerini çatışma konusu olmaktan çıkaracağız. Milyonlarca seçmenin oyunu yok sayan haksız kayyum politikasını sona erdireceğiz. Yerel yönetimlerin daha çok yetkiye sahip olması gerekir. İfade hürriyeti başta olmak üzere, vatandaşlarımızın bütün temel hak ve özgürlüklerini olduğu gibi tanıyacağız.”
Yanlışta ısrar ve inat etmenin sonucu yoksulluk intiharları
“Ülkeyi sorunlarda eşitlediler. Eşitlikten, çözümden anladıkları bu: Demokratik standartları ve ekonomik refahı yok etmek. Koskoca ülkeye sorun üstüne sorun bindirdiler. Yoksulluk can alıyor. Bu ülkede yaşayan insanlar, bu ülkede yaşadıkları için yaşamaktan vazgeçiyor. Yaşatan değil, yaşamdan vazgeçiren bir ülke… Vatandaşlarımız bunu hak etmiyor. Yoksulluk intiharları Batman, Erzincan, Samsun, Kocaeli, İstanbul falan dinlemiyor. Yoksulluk hızla artıyor. Niçin? Ekonomi yönetiminde yanlış bir tez ısrarla, inatla dayatıldığı için. Tek bir kişi ‘İlla taraflı olacağım hem partinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olacağım’ diye ısrar ettiği için. Şu yoklukta, şu yoksullukta milyarlarca dolar parayı Kanal İstanbul’a harcayacağız diye inat ediyorlar. Yazık, günah.”