Açıklamada, bakanlıkta belirli bir sendikanın egemen olduğu ve diğer sendika üyelerine baskı uygulandığı öne sürüldü.

Giresun'da Sendikal Ayrımcılık İddiası

Türkiye Kamu-Sen Giresun İl Temsilciliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı taşra teşkilatlarında yaşandığını iddia ettiği sendika ayrımcılığı, mobbing ve liyakatsiz atamalara karşı sesini yükseltti. Giresun'da düzenlenen basın açıklamasında, bakanlıkta belirli bir sendikanın egemen olduğu ve diğer sendika üyelerine baskı uygulandığı öne sürüldü.

Liyakatsiz Atamalar ve Paralel Yapılanma İddiası

Açıklamada, bakanlıkta amir durumundaki birçok kişinin belirli bir sendikaya üye olduğu ve bu durumun liyakatsiz atamalara ve paralel bir yapılanmaya yol açtığı belirtildi. Özellikle Giresun'daki bir İl Müdürü'nün sendika üyesi olduğu için koruma altında tutulduğu ve çalışanlara baskı uyguladığı iddia edildi.

"Bu durumda Gençlik ve Spor Teşkilatlarında çalışma barışından, kaliteli bir kamu hizmetinden bahsedilebilir mi?" diye soran sendika temsilcileri, bakanlığı bu duruma karşı duyarsız kalmakla suçladı.

Yeni Bir Kamu Personel Rejimi Talebi

Türkiye Kamu-Sen, bu sorunlara çözüm olarak yeni bir kamu personel rejimi önerdi. Bu rejimin temel ilkeleri olarak liyakat, devlete sadakat, statü hukuku ve uygun maaşları sıraladı.

"Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe" Sloganıyla Uyarı

Sendika, bakanlığa ve ilgililere seslenerek, bu durumun devam etmesi halinde daha büyük eylemler yapacaklarını belirtti. "Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe" sloganıyla uyarıda bulunan sendika, Giresun'u bir başlangıç olarak görüyor ve diğer illerde de benzer sorunların yaşandığını iddia ediyor.

Basın Açıklaması Metninin Tamamı

Sayın Genel Merkez Yöneticilerimiz; MHP İl Başkanım ve teşkilat yöneticilerimiz, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı il Temsilcilerimiz, şube başkanı ve il temsilcilerimiz; sendikamıza bağlı şube başkanlarımız yönetim kurulu üyelerimiz ve temsilcilerimiz (varsa ocak vakıf vs.) kıymetli basın mensuplarımız;

Hanımefendiler Beyfendiler;

Gençlik ve Spor Bakanlığı taşra teşkilatlarındaki “Sendikal ayrıma baskılara ve mobbinge varan uygulamalara “yeter artık” demek için geldiğimiz Atatürk’ün silah arkadaşı, Milli Mücadelenin kahramanlarından Topal Osman’ın memleketi, Çepni Türklerinin yuvası Giresun’dan başlıyoruz.

Sendikamız Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımız kuruluş ilkesi ve amacını devletin; ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunarak; Türk Memurunun hak ve menfaatlerini arayacağını, bu çerçevede mücadele edeceğini ilan ederek bundan 32 yıl önce çıktığı kutsal ve şerefli hak arama mücadelesine güçlenerek, büyüyerek devam etmektedir.

Bu mücadelede bağlı olduğumuz tek yer vardır; o da Yüce Türk Milleti ve onun hassasiyetleridir. Kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin ilerletilmesini temel amaç edinmekle birlikte; ülkemizin üniter yapısının, devletimizin ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün korunması, anayasamızın ilk dört maddesi ve devletimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye Kamu-Sen’in kırmızı çizgisidir.

Bu ilke ve prensipler doğrultusunda faaliyetlerimizi kanun ve ahlak ölçüleri çizgisinde yürüyor, bütün meselelerde milli menfaatleri en öne koyuyoruz. Türkiye Kamu-Sen; kurulduğu günden bugüne; devletin memurunu, devletle karşı karşıya getirmeden, devlete zarar vermeden, devletin memurlarının hakkını aramış, kavga etmeden, kırıp dökmeden de hak aranabileceğini dosta düşmana göstermiştir.

Bu yönüyle de dünyada eşi benzeri olmayan milli tek sivil toplum kuruluşudur.

Özellikle Terörle mücadele başta olmak üzere; devletimizi milletimizi ilgilendiren bütün konularda Cumhurbaşkanımızın, kabinesin in yanında olduğumuzu, desteğimizin tam olduğu ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz.

Turan hedefinin mihenk taşlarından biri olan Türk Devletleri teşkilatı kurulması, Mavi Vatan dediğimiz Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarının savunulması, Kıbrıs Türklüğünün mücadelesine verilen destek olmak üzere hepimizi gururlandıran sevindiren gelişmeler nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur ittifakına teşekkür ediyor, bütün gücümüzle destekliyoruz.

Türk asrına inanıyor, Türk asrına ulaşma hedeflerimizin kamuda liyakate dayalı yeni bir kamu personel rejimi ile mümkün olacağına inanıyor, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu her platformda dile getiriyoruz.

Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.

Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz.” denmektedir.

Kanun koyucu, sendikalar arasında adaleti sağlamak ve kamu yöneticilerinin sendikal içerikli ayrımcılık yapmalarına engel olmak amacıyla Türk Ceza Kanunun 118. maddesinde “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişilere altı aydan iki yıla kadar” hapis cezası verilmesine hükmedilmiştir.

Anayasamızın 10. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu; Devletin bu eşitliği hayata geçirmekle yükümlü olduğu ifade edilmektedir.

Dolayısıyla bir hukuk devleti olan ülkemizde, sendikal ayrımcılık açıkça bir suçtur.

Bunun yanında çalışma hayatında psikolojik şiddet yani mobbing de aynı şekilde yasaklanmış bir unsurdur.

Gerek kamu gerek özel sektörde çalışma hayatının önemli sorunlarından birisi olarak kabul edilen mobbing, her kademedeki çalışanın karşılaşması muhtemel bir olumsuzluktur.

Bu meyanda; devletimizin en önemli gücü; devletin sahibi olan milletimize kaliteli kamu hizmeti vermektir.

Kaliteli kamu hizmetinin yolu; özellikle idareci kadrolarının liyakatli, yani; hak eden kişilerden meydana gelmesidir.

Bu konu bir yandan kamu personel rejiminin amir hükmü ve ilkesi diğer yandan “İşi ehline veriniz.” Ayeti kelimesi ile dinimizin emridir.

Amir durumundaki devlet memurlarının önemi, yetki görev ve sorumlulukları 657 S. DMK’ nın 10 uncu maddesinde düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeye göre; amir durumundaki devlet memurları; “Kanun ve yönetmeliklerle kendilerine verilen görevleri yapmaktan ve yaptırmaktan emrindeki memurları yetiştirmekten, hakkaniyet ve eşitlik içinde davranmaktan sorumludur.” diyor. Kanun böyle diyor demesine ama bir de mevcut duruma baktığımızda Gençlik ve Spor Bakanlığı taşra teşkilatında amir durumundaki devlet memurlarının sendika mensubiyetine baktığımızda;

48 Gençlik Hizmetleri Müdüründen 46’sının;
340 Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdüründen 309’ unun;
233 Gençlik Merkezi Müdüründen 204’ ünün;
107 İlçe Müdüründen 99’ unun;
8 Spor Eğitim Merkezi Müdüründen 8’ inin (tamamı);
39 Spor Hizmetleri Müdüründen 37’ sinin;
497 Şube Müdüründen 405’ inin;
40 Yurt Hizmetleri Müdüründen 37 ‘sinin;
439 Yurt Müdür Yardımcısından 290’ nının;
606 Yurt Müdüründen 521’ inin;

Malum sendikanın üyesi, temsilcisi ve yöneticisi olduğu bir kurumda; bunların hepsi de amir durumundaki devlet memuru.

Bunlar emrindeki kanunun emrettiği gibi hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır mı yoksa sendikal görünümlü yapının istediği şekilde mi davranır?

Ne yazık ki bazı yöneticiler bu yaşananlardan hâlâ ders olmamış olacaklar ki, ısrarla çalışanlar üzerindeki baskısını sürdürmekte, pervasızca ayrımcılık yapmaktadır. Bu ayrımcılık, bu baskı, bu pervasızlık açıkça millî bütünlüğümüze karşı işlenmiş bir suçtur.

Elbette üyesi, temsilcisi ve yöneticisi oldukları sendika için, emrindeki memurları bu sendikaya üye yapmak için uğraşırlar. Şimdi Giresun’dan soruyorum;

Bu durumda Gençlik ve Spor Teşkilatlarında çalışma barışından, kaliteli bir kamu hizmetinden bahsedilebilir mi?

Türkiye Cumhuriyeti’ni gelecek nesillere taşıyacak yegâne unsurun birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek adalet, eşitlik ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde, demokratik nizama sahip çıkmak olduğu gerçeğini göz ardı eden bazı kimseler, kamuda bugüne kadar yürüttükleri ayrımcı ve baskıcı anlayışı aynı şekilde sürdürmektedir.

Örnek vermek gerekirse; bugünkü basın açıklamamıza sebep olan bir İl Müdürü denen zat var Giresun’da;

Ne liyakati ne mevzuatı ne de idarecilik vasfı olmayan; hakkında inceleme ve soruşturma açılınca kapağı malum sendikaya atan; devletin şefkatine emanet edilen kız çocuklarını “Kafanızı keserim.” diye, sendikamızın temsilcisine “Önümde eğilecek, bana biat edecek“ diyen bize göre malum sendikanın kuklası, zavallı, çapsız, liyakatsiz biri var.
Giresun’ dan bunun arkasında duran, destek verenlere de seslenmek istiyorum. Bu liyakatsiz ve çapsızdan ne Gençliğe ne Spora ne de Giresun’a bir fayda gelmez. Yanlış yapıyorsunuz, Giresun’a, Gençlik ve Spora kötülük yapıyorsunuz.

Kıymetli teşkilatlarımız; değerli basın mensupları; Türkiye Kamu Sen olarak Türk Asrında; yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç var diyor, elimizi taşın altına koyuyoruz.
Bu konuda çalışmalarımızı 4 başlık altında topladık.

1- Liyakat
2- Devlete sadakat
3- Statü hukuku
4- Görevde ve emeklilikte statü hukukuna uygun refah seviyesi yani uygun maaş.

Liyakat olmazsa; devlette çürümeye sebep olur.

Devlete sadakat yerine başka adreslere sadakatin de 15 Temmuz’da başımıza neler getirdiği, nelere sebep olduğu herkesin malumudur.

Giresun'da düğünde maganda kurşunu! 2 ölü Giresun'da düğünde maganda kurşunu! 2 ölü

Allah korusun bir daha 15 Temmuz gibi felaketlerle karşılaşmak istemiyorsak, devlet memuru; devlete sadakat dediğimiz Anayasaya ve Kanunlara sadık olacak, mevzuata uyacak.

Ancak; Gençlik ve Spor Bakanlığı Taşra teşkilatında amir durumundaki devlet memurlarının hangi sendikaya üye olduklarını, mensubiyet duyduklarını az önce rakamlarla, sayılarla ifade ettim.

Bu rakamlar, bu sayılar neyi gösteriyor arkadaşlar;

Gençlik ve Spor Bakanlığı taşra teşkilatında malum sendikanın paralel olarak yapılandığını, bu bakanlıkta malum sendika üzerinden paralel bir yapılanma olduğunun ispatıdır.

Bakanlığımıza da bakanımıza da sesleniyorum:

Bakanlıkta bu paralel yapılanmadan rahatsızlık duyuyor musunuz?

Buna bakmayacak mısınız?

Biz Türk Büro-Sen olarak devlet ebed müddet ülküsüne gönül vermiş serdengeçtiler olarak devletimizi çürüten liyakatsizliğe da paralel yapılara da “Artık yeter” diyoruz. İlaveten “Türk Büro-Sen üyelerine zulmederek başka sendikalar için dikensiz gül bahçesi hazırlama çabasına girenler, bir gün o dikenlere maruz kalırlar.” diyerek;

Giresun bir başlangıç diyor, İdarecilerimizin sendika ayrımını, baskısını ve mobbinge varan davranışlarının son bulmasını istiyoruz.

Gücü eline geçirince zorbalığı seçenler, bir gün uyguladıkları zorbalığın kurbanı olurlar.

Aksi halde Gençlik ve Spor teşkilatları Türk Büro-Sen’ in çığlık atanları olacak, bu açıklamaları Türkiye’ye yayacak, sonucunda da;

Türkiye’ de bütün teşkilatlarımızı Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın önüne yığacağız.

Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe diyor;

Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Ne mutlu Türk Büro-Sen‘liyim diyene.

Ne mutlu Türkiye Kamu-Sen’liyim diyene.

Ne mutlu TÜRKÜM diyene.

TÜRK-BÜRO-SEN Genel Başkanı Türkeş Güney.

Kaynak: Yeşil Giresun Gazetesi