Alem dergisi bu hafta yıl sonunda Hacı Sabancı ile dünya evine girecek olan Nazlı Kayı ile özel bir çekim gerçekleştirdi. Kayı ile düğününden aile olmaya, başarılı eğitim hayatından beslenme düzenine dek merak edilen her şeyi anlattı.
Nazlı Kayı 4-5 yıl önce güzel bir aşk romanı okurken içinden, “Keşke ben de böyle aşık olsam” diye geçirmiş. Daha sonra eline Arapça harflerle ‘love’ yazdırmış. Ve bu dövmeyi yaptırdıktan tam dört ay sonra nişanlısı Hacı Sabancı ile tanışmış. Nazlı Kayı evlilikle ilgili “Birine çok aşıksanız zaten verebileceğiniz nihai karar evliliktir. Ve bence evlilik kararı aldıktan sonra siz artık bir ailesiniz. Ailenize birini katıyorsunuz, bir aileye dahil oluyorsunuz. Bu muhteşem bir şey” dedi. Hacı Sabancı ile ilişkisi için, “Birlikte her şeyi konuşuruz, aramızda saygı, güven ve büyük bir sevgi bağı var” deyip ekledi, “Ben çok kalabalık, sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Dilerim ileride benim de çocuklarım olur ama aile olmak için çocuk olması da şart değil. Birbirinize olan bağınız sizi zaten aile yapıyor.”
Saat 19:00’dan sonra ağzıma asla lokma koymam
Beslenme düzeniyle ilgili çok disiplinli olduğunu söyleyen Nazlı Kayı “Saat 19:00’dan sonra ağzıma asla lokma koymam. Cumartesi pazar ise serbestim, masaya gelen pizzadan da brownie’den de yerim. Hiç umursamam." dedi. Yediklerinin çok lezzetli yiyecekler olduğunu sadece porsiyonlarının küçük olduğunu söyleyen Kayı, haftada 3 gün kereviz sapı içtiğini, kereviz sapını bazen maydanoz, bazen zencefil ve limonla sıkıp ve içtiğini gün içinde ise mutlaka 2,5 litre su tükettiğini söyledi.
Onu görünce karnımda kelebekler uçuşuyor
Hacı Sabancı ile nasıl tanıştıklarını anlatan Nazlı Sabancı, ilk kez kalabalık bir arkadaş grubunda tanıştıklarını daha önce hiç tanışmadıklarını söyledi. Kayı "Arkadaşlığımız başladıktan sonra her buluştuğumuzda heyecandan karnıma ağrılar giriyordu. Onu her gördüğümde vücudum aynı reaksiyonları vermeye başlayınca zaten anladım. Hala böyleyim bu arada. Onu görünce karnımda kelebekler uçuşuyor. Demek ki aşk böyle bir şey." diyerek Hacı Sabancı'ya olan aşkını anlattı.
Üniversiteden sonra master ve doktora da yapmayı düşünüyorum
Kayı, enerjisi düşük olduğu zamanlar sevdiği bir arkadaşıyla veya aileden biriyle kahve içip sohbet ettiğini konuşunca rahatladığını dile getirdi. Londra'da hukuk okuduğunu mezun olunca ise Türkiye'de staj yaptığını ve o an bu işi yapmak istemediğini anladığını söyledi. "Bir aile büyüğümüz, kulakları çınlasın, “Hayat sevmediğin bir işi yapmak için çok kısa” demişti. Onun sözüne kulak verdim. Önce ne üzerine eğitim alacağıma tam karar veremedim ama sonra psikoloji eğitimi almaya karar verdim. Çünkü kendimi bildim bileli psikolojiyle çok ilgiliyim. Bu konuda kitaplar, makaleler okumaya, filmler izlemeye ve sohbet etmeye bayılırım. Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1. sınıftayım. Bu bölümü seçtiğim için her gün şükür ediyorum. Derslerimi çok seviyorum. Eğitim hayatımın bitmesini istemiyorum. Üniversiteden sonra master ve doktora da yapmayı düşünüyorum. İşinin uzmanı bir klinik psikolog olmayı hedefliyorum." dedi.
Minimal ve çabasız bir stilim var
Giyim tarzıyla ilgili ise Kayı "Evet, maskülenliği seviyorum. Minimal ve çabasız bir stilim var. Gündüz daha dinamik akşam daha gizemli ve romantik giymeyi severim. Bence bir kadın kendini neyin içinde çok iyi hissediyorsa eminim o şeyin içinde, dünyanın en güzel elbisesinin içinde olacağından bile güzel görünür." dedi.
Nazlı Kayı fazla renkli şeyler almayı sevmediğini ve hızlı moda kavramının kendisini yorduğunu dile getirirken "Çok tutumluyum ve aldığım şeyi 10 sene sonra da giymek isterim. Mesela annemden ve anneannemden bana kalan çok güzel parçalar var. Ben de Allah kısmet ederse ileride kızıma böyle parçalar bırakmak isterim." dedi.