Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu işçisinin zam oranına ilişkin, "Refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. En düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz" dedi.

Kamu işçisinin mali ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zam oranını açıkladığı konuşmasında şunları kaydetti;

Arkadaşlarımızın yapmış oldukları görüşmeler üzerinde ben de vicdanımı, değerlerimi bunları bir kenara koymadan ülkemin de menfaatlerini bir kenara koymadan şöyle hesabi olmanın ötesinde hasbi bir değerlendirme yapalım istedim. Bu hasbi değerlendirmenin neticesinde bana gelen bilgileri aşmaya gayret ettim. Çalışma hayatımızın kıymetli temsilcilerini ve bunun yanında onların uzandığı tüm aile efradı düşünerek bugüne hazırlığımızı yaptık.

Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imza töreni vesilesiyle milletimizin huzurundayız. Herkes acaba ne açıklanacak bunu bekliyor. Bu protokol ile yaklaşık 700 bin kardeşimizin 2023-2024 döneminde alacağı ücretin çerçevesini belirliyoruz. Çerçeve anlaşma protokolümüz kamu idareleri ve bağlı döner sermayeli kuruluşlar, fonlar ve kefalet sandıkları, özel kanunla kurulan kurumlar, genel bütçeden yardım alarak hizmet yürüten kuruluşlar, kamu iktisadi teşekkülleri ve bağlı ortaklıkları, sermayesinin yarıdan fazlası kamuya ait kuruluşlar, il özel idareleri, belediyelerle bağlı kuruluş ve işletmelerinde alın teri döken işçilerimizi kapsıyor.

Bu işçilerimizden 6 şubat depremlerinde canla başla kurtarma çalışmaları yürüten madencilerimize, karayolcularımıza, demiryolcularımıza, elektrikçilerimize, doğal gazcılarımıza, tersanecilerimize, ormancılarımıza, medikal kurtarmacılarımıza, il özel idaresi çalışanlarımıza şahsım milletim adına çok teşekkür ediyorum. Milletimiz de devletimiz de onların bu gayretini unutmamıştır, unutmayacaktır.

"En düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz"

Bugün imzalanacak protokol ile kamu işçilerimizin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları, maktu ödemeleri, diğer özlük ve yan hakları belirlenmektedir. Epeyce ayrıntısı bulunan bu toplu iş sözleşmesi çerçevesi ile refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece en düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz. Başkaca iş pirimi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşme ile getiriyoruz. Ayrıca gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerimizin çıplak ücretlerine yüzde 10'luk ilave yapıyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70'lik artışa gidiyoruz.

Gece çalışanların ücretlerinin de yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Giyim ve yemek yardımlarının rakamlarını güncelleyerek ücret zammı oranında artırıyoruz. Ek ödeme, sosyal yardım ödemesi, hizmet zammı, tediye dışı ikramiye gün sayısı gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz. Toplu sözleşmenin işçilerimize, kurumlarımıza hayırlı olmasını özellikle diliyorum. 

"85 milyonun tamamını kucaklamayı hedef alan çalışmalar yürütüyoruz"

Türkiye geliştikçe ve büyüdükçe ortaya çıkan zenginliği milletimizin her bir ferdi ile paylaşacak politikalar uyguluyoruz. Ülkemizin en sıkıntılı dönemlerinde dahil bu yaklaşıma çalışanlarımızın ücret artışları başta olmak üzere her alanda bağlı kaldık. Küresel Covid salgınında, küresel üretim ve tedarik zincirleri çökerken biz verdiğimiz destekler ile sanayimizi ve ticaretimizi ayakta tuttuk. Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle hızla yayılan küresel krizin etkilerinden ülkemizi korumak için siyasi ve ekonomik tüm tedbirleri aldık. Doğrudan ekonomimizi hedef alan saldırılar karşısında önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak oldu. Bu sayede istihdamımızı 31,5 milyona çıkardık. Yeni bir seçimin arifesinde ülkemizin geçtiği hassas süreçte yine üretimi, istihdamı 85 milyonun tamamını kucaklamayı hedef alan çalışmalar yürütüyoruz.

"Türkiye hamdolsun tüm bu yüklerin altından kalkabilecek güce ve büyüklüğe ulaşmıştır"

Karadeniz gazı, Gabar petrolü, savunma sanayiindeki gelişmelerin getirdiği kazançlar gibi avantajları doğrudan insanlarımızın refahlarını yükseltecek işler için kullanıyoruz. Doğal gazın konutlarda ilk ay tamamen ücretsiz, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimine karşılık gelen kısmının faturalardan düşülecek olması bunlardan biridir. Deprem felaketinin ekonomimizin üzerine bindirdiği 100 milyar doları aşkın yüke rağmen bu adımları atmayı sürdüreceğiz. Artık Türkiye hamdolsun tüm bu yüklerin altından kalkabilecek güce ve büyüklüğe ulaşmıştır.

"Temmuz ayı için enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıklarımız var"

Bu çerçevede enflasyonun ve hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılara karşı tüm vatandaşlarımızın gelirini artırarak refah seviyesini yükseltecek yeni düzenlemeler de yapacağız. Asgari ücret artışından memur ve emekli maaş zammına bu konuda yılbaşında gerçekleştirdiğimiz çalışmaların devamını getireceğiz. Temmuz ayı için bu doğrultuda enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıklarımız var. Bilhassa memurlarımız müsterih olsunlar onların haklarını teslim etmek ayrıca bizim boynumuzun borcudur. Milletimiz şundan emin olsun, kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Şu ana kadar da ezdirmedik. Kimseyi gördüğünden geri koymayacağız. Tam tersine hep daha ileriye taşıyacağız. Ülkemizin bugüne kadar tüm eksiklerini nasıl biz giderdiysek, milletimizin tüm ihtiyaçlarını nasıl biz karşıladıysak inşallah bugünkü sıkıntıları çözmek de bize nasip olacak.