MasterChef ana kadro elemelerine katılan 21 yaşındaki Arzu Çoban, ailesiyle kaldıkları yaylada hortuma kapılıp savrulduklarını ve annesinin hastalığını anlattı. Küçük yaşta kardeşlerine annelik yapmak zorunda kalan Arzu'nun anlattıkları şefleri şaşkına çevirdi.
Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna ve Somer Sivrioğlu'nun jüri üyeliğini yaptığı MasterChef Türkiye'de ana kadro seçmeleri devam ediyor. Yarışmaya İstanbul'da katılan 21 yaşındaki Arzu Çoban'ın hayat hikayesi herkesi derinden etkiledi.
"ANNEMİN RAHATSIZLIĞINDAN DOLAYI 12 YAŞIMDAN BERİ YEMEK YAPIYORUM"
8 aydır sektörde olduğunu belirten Arzu, 12 yaşında annesinin rahatsızlığından dolayı yemek yapmaya başladığını ve kardeşlerine bakmak zorunda olduğunu anlattı. Ailesiyle gittikleri yaylada hortuma kapıldıklarını söyleyen genç yarışmacı hayat hikayesini şu sözlerle anlattı: "12 yaşımdan beri evde yemekleri annemin rahatsızlığından dolayı ben yaparım. Annem bir kaza sonucunda 8 ay yoğun bakımda kaldı. Severek başladığım bir şey değildi, zorunda olduğum için başladım aslında. Sonradan sevdim. Bir kardeşim 7,5 aylık, diğeri 1,5 yıllık, ablam vardı ama ablamda annelik içgüdüsü diye bir şey yoktu. O da 14 yaşında falandı, o da çok küçüktü ama en azından benim gibi o da düşünebilirdi. Çünkü çok zor şeyler yaşadık biz. Annemin o kazasından sonra dedem ve nenem Van'da trafik kazasında hayatını kaybettiler."
"HORTUM BİZİ YUTTU, KARDEŞİMİ KAYALIKLARA FIRLATTI"
"O zaman biz hayatımızda ilk defa yaylaya gitmiştik. Babama herkes yaylaya gidiyor, biz köyde kalıyoruz diye şikayet ederek gitmeye ikna etmiştik. O zaman okulumuz köyde olduğu için mecbur köydeyiz. Ondan sonra yaylaya gidince hortum geldi. Hortum hepimizi yuttu. Küçük kardeşimi rüzgar götürmüş bir kayaya fırlatmış. Annem de çadırdaydı. Rüzgarın çadırı götürüp, anneme zarar verdiğini düşündük. Dışarıdan bir ses geliyordu, hava da biraz bozuktu ama hiç hortum görmediğimizden böyle bir şeyin olabileceğini tahmin edememiştik. Ondan sonra annemin gözlerini kapatmaya falan çalışıyorlardı ama annem ölmemişti. Dalağından tutarak kendine geldi. Annemin yaşadığını biliyordum. Bir insanın en çaresiz anı gerçekten babasının hüngür hüngür ağlarken görmektir."
"ANNEM HASTANEDE YATARKEN AKRABALARI EVİMİZDEKİ EŞYALARA EL KOYDU"
"Hayvanlarımız vardı ama annemin hastane masraflarından dolayı hepsini satmak zorunda kaldık. Elimizde avucumuzda bir şey kalmadı. Babam annemin kazasından sonra kendi anne ve babasını kaybedince 1 ay içinde 20 yıl yaşlandı. Annem evde yokken bazı akrabalarımız eve gelip onun eşyalarına el koydu. Evde tarak bulamayınca abim benim saçlarımı çatalla tarardı. O kadar zor bir durumdaydık. Babam tek başına 6 çocuğa yetişmeye çalışıyordu. Yokluk çok zor. Annemin hayatta kalması bir mucizeydi. 7 aylık kardeşim süt istediği için ben olmayan mememle onu emzirmeye çalıştım."