Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, özlük hakkı ve mali kayıplar, sağlıkta şiddet, haksızlık, hukuksuzluğun devam ettikçe birlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi adına 1 ve 2 Ağustos tarihlerinde iş bırakarak ilk uyarılarını yapacaklarını belirterek, "Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde artırarak devam edeceğimizi kamuoyu ve siyasi, idari sorumlulara ilan ediyoruz" dedi.

SAĞLIK PROFESYONELLERİ YOKSULLUK SINIRI ALTINDA KALAN ÜCRETLERE MAHKUM EDİLİYOR

Açıklanan memur zammının oranlarının özellikle sağlık alanı çalışanlarının emek ve geçimini karşılamaktan çok uzak olduğunu belirten Dr. Derya Mengücük, sağlık profesyonelleri, yoksulluk sınırı altında kalan ve en düşük memur maaşına dahi ulaşamayan ücretlere mahkum edildiğini söyledi.

Aile hekimliğinde cari ödeneklere de aynı şekilde yapılan zam, gerçek enflasyon yaşantısında Aile Sağlığı Merkezleri’ni devam ettiremeyecek duruma getirildiğini kaydeden Dr. Mengücük, "Giderler karşılanamıyor. Aile hekimleri ellerinde hesap makinası gerek kira, personel maaşı ve SGK ücretleri gerekse diğer giderleri bu yetersiz ödeneklere sığdırmaya çalışıyor. Ama bu mümkün görünmüyor. Aile hekimliğinde çalışan ebe ve hemşirelerin mesleki ünvanları ellerinden alındığı gibi emeklerinin karşılığı ücret ve insanca yaşam hakları da gasp ediliyor. Ücretleri haksız şekilde tavan ücret sınırı ile engelleniyor. Yapılan ek ödemeleri tam ve eksiksiz olarak almaları asla mümkün olmuyor. Siyasi ve ticari kaygılarla şekillendirilen sağlık sistemi hastaları mağdur ettiği gibi çalışanlarını da eziyor, sömürüyor ve tüketiyor. Hasta ve hekimden, hasta ve ebe-hemşireden, hasta ve tüm sağlık profesyonellerinden en temel insan hakkı olan SAĞLIK HAKKI için tartışmasız en gerekli unsur olan ZAMAN çalınıyor. 2-3 dakikaya sıkıştırılmış sağlık hizmeti, sağlık hizmeti değildir. Sağlık çalışanlarını buna zorlayan siyasettir. Yanlış ve yetersiz, liyakatsız sağlık politikalarıdır" diye konuştu.

21 STK İLE BİRLİKTE TALEPLERİMİZİ KARARLILIK VE ISRARLA GÖSTERİYORUZ

Dr. Derya Mengücük, siyasi ve idari ilgililere seslenerek, yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde, başlıca maddelerde toplanan sorunların çözümünü fırsat tanıdıklarını belirtti.

21 STK'nın taleplerdeki kararlılık ve ısrarını gösterdiklerini kaydeden Dr. Mengücük, "Yetkili görünen sendikalara, yıllardır izledikleri yol ve yöntemleri ile sağlık emekçilerinin her türlü hak kayıplarının birincil sorumlusu olarak, bir kez olsun onurlu bir sendikal duruş için kendi kendilerini fesh etmeye çağırıyoruz. Birlik ve dayanışmanın tartışılmaz gücüne sonsuz inancımız ve bağlılığımızla 21 STK’nın yer aldığı SABİM platformunun bileşeni olarak 1-2 Ağustos tarihlerinde yapılacak iş bırakmanın bir ön uyarı olduğunu, taleplerimiz karşılanmaz, sorunlar çözülmez, haklarımız verilmez, itibarımız iade edilmez ise arttırarak devam edeceğimizi duyururuz" diye konuştu.

AHESEN: SON 10 YILDA SORUNLARLA BİRLİKTE İŞ YÜKÜ DE ARTTI

Öte yandan platform üyelerinden Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir dei sağlık ile ilgili tüm olağanüstü durumlarda, şiddet de dahil olmak üzere daima ön saflarda yer alan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının, özellikle son 10 yılda hem sorunlarının hem de iş yüklerinin giderek arttığını vurguladı.

Başkan Dr. Kandemir, artan enflasyon, mantıksız tavan ve teşvik ücretleri, can güvenliği sorunu, memur maaş zammının yüzde 17,5’te kalması, yapılacak ek ödemelerin kök maaşa yansıtılmayacak olması gibi açık olan ve disiplin yönünden memur gibi değerlendirilirken iş güvencesinin yok edilebileceği gibi net olmayan alt metin detayları ile çözüm beklenen sorunlar çözümsüzlüğe ulaştığını belirterek, "Vatandaşına kamuda hizmet veren hekimler, ebeler, hemşireler bir nevi ceza ile karşı karşıya bırakılarak aile sağlığı merkezleri tercih edilme anlamında cazibesini yitirdi” dedi.

Kaynak: igf