Alerjik reaksiyonlar, bağışıklık sistemimizin belirli maddelere (allerjenler) karşı aşırı tepki vermesi sonucunda ortaya çıkan reaksiyonlardır. Bu tepki, normalde zararsız olan maddelere karşı bile ortaya çıkabilir ve vücudun savunma mekanizmasının bir parçası olan bağışıklık sistemi tarafından başlatılır. Alerjenlere maruz kalındığında, bağışıklık sistemi hatalı bir şekilde bu maddeleri yabancı ve zararlı olarak algılar ve tepki verir.

Alerjik reaksiyonlar, çeşitli semptomlarla kendini gösterebilir. En yaygın alerjik reaksiyon türü olan alerjik rinitte, burun tıkanıklığı, hapşırma, kaşıntılı ve sulu gözler gibi belirtiler görülür. Alerjik reaksiyonların daha ciddi formları da olabilir, örneğin anafilaksi denilen hayati tehlike arz eden bir durumda solunum güçlüğü, düşük kan basıncı ve ciltte kızarıklık gibi semptomlar ortaya çıkabilir.

Peki, neden bazı insanlar alerjik reaksiyon gösterir? Alerjik reaksiyonlar, genellikle kalıtsal yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu sonucunda ortaya çıkar. İnsanların alerjik reaksiyon göstermesinde rol oynayan bazı faktörler şunlardır:

Genetik Yatkınlık: Aile geçmişinde alerjik hastalıkların bulunması, bireyin alerjik reaksiyonlar geliştirme olasılığını artırabilir. Ebeveynlerinden alerjik hastalık geçmişi olan kişiler, alerjilere karşı daha hassas olabilirler.

alerji-2

İlk Maruziyet: Alerjik reaksiyonlar genellikle ilk kez maruz kalındığında ortaya çıkar. Vücut, bu maddeleri daha sonra yabancı olarak tanır ve bağışıklık sistemi onlara karşı tepki verir. Örneğin, bir polen türüne ilk defa maruz kalan bir kişi, sonraki maruziyetlerinde alerjik reaksiyonlar geliştirebilir.

Çevresel Faktörler: Bazı çevresel faktörler alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Örneğin, hava kirliliği, sigara dumanı, ev tozu akarları, mantar sporları gibi çevresel alerjenlere maruz kalmak alerjik reaksiyon riskini artırabilir.

Bağışıklık Sistemi Dengesi: Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması alerjik reaksiyonların önlenmesinde.

alerji