Benim gözümden Masumlar Apartmanı isimli diziyi görmeye hazır mısınız? Buraya kadar geldiğinize göre hazırsınız, o halde başlayalım...

Önce dizinin künyesine bir bakalım, bu nokta önemli çünkü. OGM Medya yapımı bir dizi bu. Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi isimli romanından uyarlanmış. Şu sıralar bu kitabı okuyorum, gerekirse onu da yazacağım. Çağrı Vila Lostuvalı dizinin yönetmeni. Aynı ismin Suskunlar gibi bir diziyi yönettiğini de düşünürsek başarısızlığın kaçınılmaz olacağını görmek zor olmaz.

Masumlar Apartmanı’nın oyuncularına bakalım; Farah Zeynep Abdullah, Birkan Sokullu, Ezgi Mola ve Merve Dizdar. Dizinin diğer oyuncu kadrosunda ise; Alper Saldıran, Metin Coşkun, Esra Ruşan, Atilla Şendil, Emir Özden, Uğur Uzunel ve Gizem Katmer.

Madalyonun İçi isimli kitap, Budayıcıoğlu’nun gördüğü vakaları içeriyor. Masumlar Apartmanı ise bu vakaların minik bir kısmı, o şekilde açıklayayım.

Gelelim diziye; oldukça etkileyici olduğunu söylememe gerek yok. Aşiretlerin olmadığı, konakların olmadığı silahların konuşmadığı bir dizi ile karşılaşmak şaşırttı tabi, önce ‘ne oluyor’ böyle dedik yalan yok. Yurdum insanları ile günlük hayattan bir dizi çıktı karşımıza. Sonrasında gördük neler olduğunu veya olabileceğini...

Bildiğimiz bilmediğimiz birçok psikolojik sorun ile karşılaştık. Ezgi Mola’nın oynadığı Safiye karakteri, küçükken anne ve babası ile yaşadığı sorunlar sebebi ile takıntılı biri olmuş. Ailesine bağlı bir abla ama farklı ahlak anlayışı ve bir türlü gerçek temizliğe ulaşamadığını düşünmesi hayatını felç etmiş durumda. Ezgi Mola bu rolü ile yine muhteşem ötesi.

Merve Dizdar’a geçmek istiyorum hemen; Merve sen nasıl bir oyuncusun? O nasıl rol yapmak? Gülben’in ruh halini, isteklerini beklentilerini gözlerine nasıl bu kadar başarı ile yansıtabiliyorsun? Dizdar bu dizide ablası kadar olmasa da temizlik takıntılı, gece yatağını ıslatan, erkek kardeşinin arkadaşına platonik aşık bir kızı canlandırıyor. Biz ona canlandırma demeyelim yaşıyor, yaşatıyor.

Dizide bir küçük kız kardeş var, Neriman. Gizem Katmer canladırıyor bu ismi. İçlerinde en normal görüneni ama o da sanıyorum mazoşist. Sindirilmiş ve bastırılmış olmasından dolayı sanıyorum kendi canını yakmak hoşuna gidiyor. Bizlere garip gelebilir ama Neriman bu konuda ilk değil, son da olmayacak.

Birkan Sokullu, Han karakterini canlandırıyor. Evin tek erkek çocuğu. Ablalarını idare etmekle koruyup kollamakla görevli gibi gelmişti dizinin başlarında. Ama öğrendik ki o da hasta! Geceleri el ayak çekildikten sonra üzerindeki kıyafetleri değiştirip sokaklarda çöp topluyor. Belki de ablalarının temizlik takıntısından intikamını böyle alıyor.

İnci rolü ile izlediğimiz Farah Zeynep Abdullah. Kendisini ‘Unutursam Fısılda’ isimli filmde izlemiş, fazlaca başarılı bulmuştum. Bu dizide de baskın bir karakteri oynamıyor ama muhtemelen o da hasta ve sürekli bir şeylerden dolayı suçluluk duyuyor.

Dizinin ilerleyen bölümlerinde muhtemelen yolları bir psikiyatr ile birleşecek. İyi olacaklar mı normale dönecekler mi? Bu mümkün mü şimdilik bilmiyoruz ama etkilendiğimiz doğrudur!

Tüm bunlar doğrultusunda bir dizi olarak başarılı buluyorum ve izlemeye devam ediyorum. Oyuncular, yönetmen her şey çok güzel. Ama benim asıl merak ettiğim; gerçek hayattan olan bu hastalıkları bu kadar açık deşifre etmek ne kadar doğru? Evet bilmeliyiz, öğrenmeliyiz ama dizi sebebi ile tam anlamı ile öğrenemeyenlerde nasıl bir etki yapar? Mesela bu diziyi izleyen 10 yaşında bir çocuğun Obsesif Kompülsif Bozukluk  dediğini duydum. Nereden öğrendiğini sorduğumda Masumlar Apartmanı dedi. Orada öyle bir tanım geçmedi dedim. Oradaki insanların sorunlarını Google’a yazdım bu sonuç çıktı dedi. Ardından ‘sanırım ben de Obsesif Kompülsif Bozukluk var’ demesi çok şaşırttı. Sebebi ise başladığı işi yarım bırakmayı sevmiyor olmasıymış.

Gördüğünüz gibi herkes durumu doğru anlamayabiliyor. Hali hazırda göreve devam eden bazı psikiyatrların bu gibi dizilere tepki gösterdiğini de gördüm ama anlaşılır bir açıklama yapmadıkları da gözümden kaçmadı.

İsterim ki, gerek Kırmızı Oda, gerek Masumlar Apartmanı bu detayları atlamasın. Dizi izlerken bilgi sahibi olmak çok güzel ama o bilgiyi almaya hazır olmayanları da düşünmek lazım.

Sevgimle...