Hani tüm kusurlarımızı kapattığımız kendimizi bestmodeller gibi gördüğümüz ama bizi tanıyanların bile bu kim yahu dediği şu filtreler başlı başına bir tehlike!

Günümüzün vazgeçilmez bir parçası olan sosyal medya, her gün milyonlarca fotoğrafın paylaşıldığı dev bir platform, yediğimizi ,içtiğimizi, giydiğimizi, gezdiğimizi neredeyse 7/24 paylaşıp duruyoruz.  Ancak, son dönemde popüler olan filtreli fotoğrafların arka planında yatan tehlikeleri biliyor musunuz?

Hani tüm kusurlarımızı kapattığımız kendimizi best modeller gibi gördüğümüz ama bizi tanıyanların bile bu kim yahu dedirten şu filtreler başlı başına bir tehlike! 

Sosyal medyada gördüğümüz kusursuz ciltler, ince burunlar ve parlak gözler ve birbirinin ikizi gibi görünen insanlar filtrelerin birer ürünü.
Ünlülerden arkadaşlarımıza kadar herkes, filtrelerin sunduğu bu sahte mükemmellik tuzağına düşüyor. Ancak, bu durum gerçek hayatta büyük bir hayal kırıklığına yol açabilir. "Ben neden böyle görünmüyorum?" sorusu, genç yaşlı demeden herkesin zihnini kurcalıyor. Filtrelerin yarattığı bu sahte güzellik algısı, özgüven eksikliği ve kendini beğenmeme problemlerini de beraberinde getiriyor.
Birçok kişi, sosyal medyada beğeni toplamak, iletişim kasmak uğruna  kendi gerçekliklerinden kopmuş durumda.
Filtreli fotoğraflar, gerçekte var olmayan bir görüntüyü sunarak gerçeklik algısını sarsıyor. Özellikle gençler, bu filtreli fotoğrafların etkisiyle gerçek dünyadan uzaklaşıp, sanal bir dünyada yaşıyorlar. ;aslında sadece gençler değil koca koca kadınlar hatta erkekler bile filtrelerin arkasına saklanarak sanal dünyada kusursuz bir güzellik yaşayarak kendi kendileri kandırmakta 
Aslında kimse farkında değil! Gerçek hayattaki doğal görünümle, sosyal medyadaki filtreli görüntüler arasındaki fark, bireylerin kendilerini yetersiz hissetmelerine neden oluyor.
Sosyal medyada "mükemmel" görünme baskısı, kullanıcılar üzerinde büyük bir stres yaratıyor. Her paylaşımda daha fazla beğeni almak için saatlerce uğraşan bireyler, bu süreçte büyük bir baskı altına giriyor. Bu durum, sosyal medyayı eğlence kaynağından ziyade stres kaynağına dönüştürüyor. Özellikle gençler, sosyal medya yüzünden büyük bir sosyal baskı altında hissediyor ve bu da onların psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor.
Filtreli fotoğraflar, sadece bireyleri değil, ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Sosyal medyada gördüğümüz idealize edilmiş görüntüler, gerçek hayatta hayal kırıklığına yol açabilir. Bu durum, ilişkilerde güvensizlik yaratabilir. Partnerinizin sosyal medyada gördüğünüz gibi olmadığını fark ettiğinizde, bu durum ilişkinize zarar verebilir. Gerçek olmayan görüntüler üzerinden kurulan ilişkiler, sağlam temellere oturamaz.
Sürekli olarak filtreli fotoğraflar paylaşmak, bireylerin gerçek kimliklerinden uzaklaşmalarına neden olabilir. Filtrelerin yarattığı sahte kimlik, bireylerin kendi benliklerini sorgulamalarına yol açabilir. "Ben kimim?" sorusu, filtreler arasında kaybolan birçok insanın zihnini meşgul ediyor. Bu durum, uzun vadede kimlik karmaşasına ve benlik algısının zedelenmesine neden olabilir.
Sosyal medya, filtreler sayesinde mükemmel görünen bir dünya yaratıyor olabilir. Ancak, bu sahte dünyaya kapılmak, hem psikolojik sağlığınızı hem de sosyal ilişkilerinizi olumsuz etkileyebilir. Gerçek güzellik, filtrelerin arkasında değil, doğal halinizde saklıdır. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve sosyal medyada da bu doğallığı paylaşın. Filtrelerin yarattığı sahte dünyaya kapılmadan, gerçek dünyada mutlu olun!