İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi mezunu. Değişik kurumlarda mütercim-tercüman olarak görev yapmış, Uluslararası Bursa Kadın Dayanışma Derneği Başkanlığı görevini üstlenen. TBMM XXIV. Dönem Bursa milletvekilliği yapmış, 2016 yılında Türkiye'nin Makedonya büyükelçiliği görevinde bulunmuş, Tülin Erkal Kara bu hafta konuğumuz.
ST: Nasılsınız? Siyaset arenasında mücadeleci yapınız ile önemli işlere imza attınız. Siyasete girmeye nasıl karar verdiniz?
TEK: Çok teşekkür ederim.
Yurt dışında doğup büyüdüm. 1990’lı yılların başlarında Türkiye’ye geldim. Ailemle birlikte kesin dönüş yaptık. O dönemde Türkiye’nin sosyo-ekonomik refah düzeyi şu andakinin çok çok gerilerindeydi. Sürekli Avrupa’yla kıyaslıyordum. Batı Avrupa ülkeleriyle Türkiye arasındaki refah düzeyi bakımından makasın bu kadar açık olmasının temel sebebinin yönetim zaafından kaynaklandığını düşündüm. İyi bir yönetimle bu farkın kapanacağına ve Türkiye’yi yönetecek kadroların yeni bir partiyle, yeni bir anlayışla yola çıkması gerektiğine inandım. Dolayısıyla Ak Partinin kuruluşunda bende yer alarak buna katkı vermeye çalıştım. Siyasete başlama hikayem bu şekilde oldu.
ST: Erkek egemen bir toplumda bir kadının siyasetin içinde yaşadığı zorluklar ve avantajlar neler?
TEK: Tabi ki Türkiye gibi erkek egemen bir toplumda siyaset yapmanın zorlukları çok fazla. Belki bu son yıllarda bu zorluklar epeyce aşıldı ama hala devam etmektedir. Kadınların avantajları ise şöyle: siyasete farklı bir bakış açısı getiriyorlar. Kadının bir olaya bakış açısı ile erkeğin aynı konuya bakış açısı farklılıklar gösterebiliyor. Bazen de erkeklerin göremedikleri yada gözden kaçırdıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getiriyorlar. Toplum yönetiminde ise kadının bakış açısının, bir olaya yaklaşımı ve sorunlara getirdikleri çözümlerin daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.
ST: Dünya da ve ülkemizde etkili olan Pandemi sürecini ülkemiz açısından süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
TEK: Pandemi sürecinde özellikle bazı Avrupa ülkelerinin içine düştükleri durum doğrusu hepimizi çok şaşırttı. Onların sağlık sistemlerinin çok daha güçlü olduğunu düşünüyorduk ama bu pandemi sürecinde çok iyi bir sınav veremediler. Ama Ülkemizin özellikle sağlık tesisi alt yapısı ve sağlık çalışanlarının bilgi birikim ve becerileri bakımından çok güçlü bir ülke olduğunu görmüş olduk. Bence Türkiye dünya genelinde bu pandemiyi en başarılı şekilde yöneten ülkeler arasındadır. Bu başarıda
Sağlık alt yapısının güçlü olması ve sağlık çalışanlarının fedakarca görev yapmalarının , bilgi ve birikimlerinin katkıları çok büyük. Bu süreçte görev alan tüm sağlık personelini canı gönülden kutluyorum. Ülkemizdeki tek sorun ise kurallara uyma noktasında halkımız çok gevşek davranıyor. Bir tek bu konuda başarılı olamadığımızı düşünüyorum. Bu durum ise maalesef son haftalarda kendini göstermiş ve verilere yansımıştır. Özellikle hastanelerimizin teknolojik alt yapısı ve sağlık çalışanlarımızın performansları çok çok iyi. Çok başarılı bir şekilde yönetildi. Bu süreç boyunca hastanelerde çok önemli bir kriz yaşanmadı. Ama bu bulaş riskini azaltmak açısından toplumumuza çok önemli görevler düşüyor. Aksi halde son haftalarda olduğu gibi ciddi durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Sonuç olarak pandemi sürecini ülkemizin çok iyi yönettiğini ve bu günlere başarıyla gelindiğini düşünmekteyim. Birçok Avrupa ülkesinden çok daha iyi noktada olduğumuzun altını çizmek istiyorum.
ST: Sizi en iyi tanımlayan 3 kelime nedir?
TEK: Disiplinli, prensipli ve mütevazi.
ST: Siyasi hayatınızda bundan sonra hedefleriniz neler nasıl ilerlemeyi planlıyorsunuz?
TEK: Hem siyasi alanda hem de diplomasi alanında ciddi bir bilgi birikimimin oluştuğunu düşünüyorum. Tabi ki bu tecrübelerimi ilgili alanlarda kullanmak isterim. Her siyasetçinin muhakkak ki planları vardır ama bu arenada planlanan durumlar farklı gelişebilir. Nasip ve Kısmete inanırım. Umarım gerek siyaset alanında gerekse diplomasi alanında Milletime hizmet etme anlamında önüme değişik kapılar açılır.
ST: Siyasetin içinde olmak isteyen hemcinslerinize öneri ve tavsiyeleriniz neler olur?
TEK: Zorlukları çoktur bunları bilmelerini isterim fakat aşılmayacak düzeyde değildir. Azimli ve kararlı olurlarsa siyasette hedeflerine ulaşabileceklerini düşünmekteyim. Azimli ve kararlı olmak lazım. Son yıllarda Türkiye’de kadınların siyasetteki ağırlığı artmıştır. Değişik karar mekanizmalarında layıkıyla görev icra ettiklerini görmekteyiz. Siyasi karar mekanizmalarındagörev alan kadınlarımızın sayılarının artmasının Türkiye’nin lehine olacağını düşünmekteyim. Dolayısıyla burada hemcinslerime önerim şudur: tabi ki siyasette özellikle kadınların bu arenada zorlukları erkeklerinine göre daha fazla bu yüzden azimli kararlı olmalarını ve asla yılmamalarını tavsiye edebilirim. Siyasete Kadın bakış açısının ve Kadın elinin daha fazla değinmesinin Türkiye’nin lehine olabileceğini düşünmekteyim.
ST: Ben milli boks antrenörü ve Kuruluş Osman dizisinde oyuncuyum. Boks sporuna bakış açınız nedir? Ülkemizde boksu nasıl buluyorsunuz ve sevdiğiniz takip ettiğiniz boksörler var mı?
TEK: Ülkemizi Uluslararası arenada temsil eden, bizi onurlandıran, madalya getiren tüm spor dallarının bütün sporcularını öncelikle tebrik etmek isterim. Sporun her alanı çok kıymetli ve değerlidir. Her alanının izleyicisi ve takip edenleri vardır. Ama ben birey olarak maalesef boks sporuna karşı hiçbir ilgim olmadı. Dolayısıyla bildiğim ve takip ettiğim bir boksör de yoktur.
ST: Spor sanat müzik sizin hayatınızın neresinde?
TEK: Gerek spor gerek sanat ve gerek müzik amatör düzeyinde her zaman hayatımda oldu. Siyasete atılmadan önce daha fazla vakit ayırabiliyordum. Ama hem siyaset hem de diplomasi hayatım boyunca çok fazla vakit ayırdığımı söylemem yanlış olur. Ama eğitimli ortalama bir birey kadar sporla sanatla ve müzikle ilgilenmekteyim. Daha fazla vakit ayırmayı elbette ki çok isterdim. Ama maalesef yoğun yaşam tarzı bu tür aktivitelere yeterince vakit ayırmamıza engel oluyor.
ST: Tv ve sinema da hangi dizileri filmleri izlersiniz?
TEK: Son yıllarda Türkiye’de çok güzel tarihi diziler çekilmeye başlandı ve çok ciddi bir izleyici kitlesine ulaştı. Hayranlıkla takip ediliyor. Üst düzeyde senaryo ve çekimlerle bu diziler yapılıyor. Ve bu diziler yurtdışında da çok ciddi ilgi görüyor. Ben
hepsini tebrik ediyor takdir ediyorum. Bende zaman buldukça hayranlıkla izliyorum bu dizileri. Onun haricinde özellikle gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yapılan dizi ve filmleri de çok beğeniyorum. Belgesel programları çok beğeni ile izliyorum.
ST: Hayattan aldığınız en büyük ders nedir?
TEK: İnsan azmeder ve sebat ederse hedeflerine ulaşabilir. Yeter ki kararlı olabilsin. Onun dışında herkesi kendin gibi görmemek gerektiğini acı tecrübelerle öğrendim. Ayrıca disiplinli çalışmanın çok önemli olduğunu; samimi ve dürüst bir şekilde çalışıldığında bunun karşılığının da kat ve kat alındığını gördüm ve tecrübe ettim. İstisnasız yapılan bütün iyiliklerin eninde sonunda farklı bir şekilde size geri döndüğünü ve karşılık bulduğunu müşahade ettim.
ST: Dünya ve insanlık için bir dilek hakkınız olsaydı ne dilerdiniz?
TEK: Barış. Tüm dünyada, bir barış düzeninin tesis edilmesini dilerdim.
ST: İçinde bulunduğunuz siyasi arena da unutamadığınız sizin için önemli bir anınızı okurlarımız ile paylaşırmısınız?
TEK: Bursa milletvekili olduğum dönemde Bursa’da yaşayan Makedonya kökenli bir ailenin içler acısı bir durumu vardı. Zor şartlarda ve kötü bir evde yaşamaktaydılar. Ve yardım alacak hiç kimseleri de yoktu. Bir seçim çalışması vesilesiyle kendilerini tanıdım. Yaşam tarzlarını görünce içim burkuldu. Siyasi gücümü ve bağlantılarımı kullanarak onlara yeni bir ev yapılmasını ve güzel bir hayat yaşamaları için elimden gelen bir süreç başlattım ve bunu da sonunda başardım. Onların bu evde mutlu olarak yaşamaları ve her hafta beni arayıp halimi hatırımı sormaları benim için dünyanın en mutlu tablosu. Benzer bir olayı Makedonya’da yaşadım. Orada da engelli bir vatandaşımız vardı. Tekerlekli sandalyede zor şartlarda yaşamaktaydı. Bir kampanya düzenleyerek şartlarına uygun yeni bir ev alarak ailesiyle oraya yerleştirdik. Tüm ailenin mutluluğunu görmek beni çok duygulandırdı. Hemen hemen hergün beni arayıp sürekli dua ettiklerini söylüyor. Aynı zamanda tek hayali olan engelliler derneğini kurmasına ve oranın başkanlığını yürütmesine destek oldum. Şimdi bu dernek vasıtasıyla kendisi orada yaşayan birçok engelli kardeşlerimize destek olmaya ve iyilik yapmaya devam ediyor.
ST: Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
TEK: Tüm okurlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza bu pandemi sürecinde sağlık, sıhhat ve afiyet diliyorum. Kurallara uymalarını özellikle kendilerinden istirham ediyorum. Çünkü bu konuda Türkiye olarak son zamanlarda çok gevşedik. Ayrıca hepsine işlerinde başarılar diliyorum. Size de gerek spor hayatınızda gerekse çalışma hayatınızda başarılar diliyorum. Teşekkür ediyorum.
Milli boks antrenörü oyuncu Serkan TATAR