Uzun bir aradan sonra Selin Ciğerci ve Deniz Akkaya’nın yaşadığı anlaşmazlığı, saçma sapan bir yere giden tartışmayı konuşalım istedim.
Önce olayı hatırlayalım mı? Selin Ciğerci, taşıyıcı anne yöntemi ile anne olmayı istediğini söylemişti. Deniz Akkaya’da bu durumu eleştirmişti. Ciğerci’nin aldırdığı karara rağmen Akkaya konuşmaya devam edince 3 gün zorlama hapsi cezası aldı ve olay buradan sonra farklı boyutlara geldi.
Deniz Akkaya 3 günlük cezasını tamamlamak için teslim olmadan önce konuştu. Gidip geleyim, neler açıklayacağım vs dedi. Selin Ciğerci’nin davayı geri çekmek istediğini ama bunun kanunen mümkün olmadığının da altını çizdi.
Akkaya cezaevine girdikten sonra Ciğerci “onun çocuğu varsa benim de bir annem var” dedi. Paylaşımlarında hiç de davayı geri çekmek ister gibi bir hali yoktu, bunu da belirteyim.
Hemen bu noktada, tartışma hakkındaki fikrimi belirteyim. Deniz Akkaya’yı olayın başında haklı bulmuştum. Cinsiyet değiştirmiş birinin taşıyıcı anne yöntemi ile anne olması o çocuğa gelecekte ciddi sorunlar yaşatır. Bun ön görmek zor değil tahmin edersiniz. Bu düşüncelerin hiç biri homofobik eylemler değildir. Günahsız bir çocuğun yaşayabileceği olası sorunları görüp, görüş belirtmektir.
Devam edelim; Deniz Akkaya 3 günlük cezasını tamamlar tamamlamaz sosyal medya paylaşımlarına başladı. “Okan’ın gerçek hikayesi şimdi başlıyor. Yarın sabah ekran karşısına geçiniz. Konumuz feto ilişkileri. “ şeklinde notlar paylaştı. Sabah erken saatte tv karşısına geçen magazin severler umduğunu bulamadı. Yeni bir karar ile konuşamadığını belirtti Akkaya ve pazartesi konuşacağını söyledi. Buna karşılık Selin Ciğerci henüz bir paylaşım yapmadı. Hala ürünleri ile ilgili paylaşımlar yapıyor. Ben işimde gücümdeyim izlenimine devam ediyor.
Satırlar dolusu paylaşım, ne gerek var? Eğer o iddialar gerçek ise ispatı ile çıkar anlatırsın. Yarın sabah, öbür sabah arkası yarın demeye ne gerek var? Bakıyorum da takipçileri de ciddi ciddi merak ediyor.
Her ünlü tartışmasında aynı sahneleri görüyoruz. Seni bitireceğim, elimde şöyle görüntüler böyle belgeler var. Sonra ya her şey kapanıyor ya da kanka olarak takılmaya devam ediyorlar. Bundan bir süre önce bir fenomen ile sorun yaşayan ünlü bir şarkıcı kendi markasını çıkardı. Fenomen bu markanın reklamını yaptı. Şarkıcı da bu gönderiyi teşekkür ederek kendi profilinde paylaştı. Şaka mısınız siz? Ağıza alınmayacak sözler söylendi. Eksik olsun onun paylaşımı!
Diyeceğim o ki; ünlülerin duruşsuz kavgaları bitmez. Sadece Selin Ciğerci ve Deniz Akkaya için söylemiyorum. Tecrübelerimle söylüyorum. Eskilerin bir lafı vardır “bakılacak yüze tükürme, tükürülecek yüze bakma” durum bundan ibaret. Bakalım bahse konu iki kişiyi ilerleyen zamanlarda nasıl göreceğiz?
Son sözüm de 3 günlük ceza için karşılama uğurlama töreni düzenleyenlere. Seren Serengil’de de aynı şekilde olmuştu. Suçsuz yere uzun süre cezaevinde yatanlar bu muameleyi görmüyor. Abartmanın ne alemi var.
Yıllardır yazıp çiziyorum, benim de başıma böyle bir şey gelirse aynı töreni isterim. Bir kahraman gibi uğurlayın beni olur mu?
Sevgimle